30 Aralık 2012 Pazar




Bugün  arıcıların %95 innin bilmediği bir konuya değinmek istiyorum.Ana arıdaki çiftleşme uçuşu ve oluşan yavruların genel özellikleri...
                Bilindiği gibi ana arı bahar aylarında olgun bir dişi arı olarak doğar.3-4 günlük çiftleşme uçuşu beslenmesinden sonra çiftleşmeye çıkar.Genel olarak bilgi birikimlerim ve gözlemlerim sonucu elde ettiğim öğrendiğim bilgilere göre 6.gün enfazla çiftleşmeye çıkılan gün olarak dikkatimi çekiyor.Yakın takibe aldığım ana arılar olgun baharda veya yazda 6. günde çiftleşme uçuşuna çıkar.çiftleşme uçuşu sırasında yeterince erkek arıyla çiftleşir..çiftleşme dönüşü dişi arının üreme organından beyaz bir ip şeklinde pörsüyerek sarkan erkek arının üreme organı işçi arılarca temizlenir.Erkek arılar çok güçlü ve uçuş özelliklerine sahiptirlerdir.Ana arıyı havada yakalama hatda kolayca taşıma özelliği gösterirler.
             Döllenme çiftleşme işi bitince sperma kesesine giren spermler tabaka içerisinde birbirine karışmadan yerleşirler.sperma en üstde kalandan başlar.İşte önemli ve her arıcının bilmesi gereken özellik şu....Ana arı hangi cins erkek arıyla çiftleşmişse kovanda kendi cinsiyle erkek arının melezi oluşur.Bundan dolayıdır ki kovandaki arıların tipi hırçınlığı ve sakinliği hatda verimliliği kullanılan spermalara göre değişiklik gösterir.arıcılarda derki benim kovanımın ırkı şu...Eğer suni dölleme değilse kovandaki arı ırkım şu bu demek kolay değildir.Ancak arıların görünüş tip ve yapısından anlaşılabilir.
               Diğer bir özellik çiftleşme uçuşu ısıya bağlıdır.Hava sıcaklığın yeterli olduğu 14.00-16.00 arası yüksek oranda çiftleşme saatidir.Ana arı çiftleşme uçuşunu çok verimli ve ideal yapmışsa yumurtayada çok çabuk geçer.2-4 gün arasında yumurtlayabildiği gibi bir günde hatda 12 saatdede çiftleşme sonu yumurtaya geçen ana görülür. 
             Ana arı kovan içi düzeni ve kontrolü sağlayan bir özelliğe sahiptir.Bu işi hormon ve feromonlarla sağlamaktadır.Canlılardan sadece arıda dişi bir canlı kovanın ve gurubun kontrol ve sorumluğunu taşıyan özelliktedir.
 Kovandaki işçi aıların zamanlı zamansız ana arı yetiştirme isteği üç temel sebebe dayanır.Bunlar;Ana arı kaybı,Ana arıyı beğenmeyerek değiştirme isteği ve arı cinsiyle ilgili oğul verme isteğidir.Ana arı yetiştirme isteğinin oluşmasının temel sebebide kesin olarak bilinmelidirki;kovan içinde ana arıdsan alınanhormon ve feromon kokusunun alınamaması halidir.Bilhassa yaşlı analar bazen verimli yumurtlarken bile hormon ve feromon kokusu yayamadıkları için kendi kovanlarına yabancı kalırlar,bunun sonucu işçi arılarca,kendi yavrularınca boğulurlar.Buda arıda bir doğa kanunudur.
 Arıcılar şu arı kanununu  çok iyi bilmeliler.Ana arı varken ana arı değiştirme isteği oluşursa oluşan ana arı meme sayısı 2-3 ile sınırlı olur.Ama ana kaybı olmuşsa veya kovanda çoğalan nüfusdan dolayı kovan daralmışsa işçi arılar her yeri ana memesiyle doldururlar.Arıcı kovana baktığında bu durumu sezerek durumu bilmeli gerekli tedbiri almalıdır.Bazen arıcı şu yanlışa düşer.Kovanda 2-3 ana  memesi görür..Anasınıda görür.Hemen eski anayla yanına 2-3 petek alarak bölme yapar.İşte bu bölme yanlış bölmedir.İşçi arı kadar arıdan anlamadığımızın işaretidir.Adam olmayacak anadan arı olmayı beklemektir.Sonuç sonbaharda sönen kovan olur.
                                                      Mehmet SÜRÜCÜ
Arıcı arkadaşlar arıcılık yapacaksak işi amatörcede yapsak bakışımız bilgimiz profosyonelce olmalıdır.Yani arıcılığın temeli anaya dayanır.Ülkenin temelide yönetene.Kovanı ise ana arı yönetir.Ona göre...

Arıcı 07 ANTALYA

20 Aralık 2012 Perşembe

ARILARDA POLEN TOPLAMA VE DEPOLAMA..POLENİN BESİN DEĞERİ


Bal arıları uygun sıcaklık ve ortamda polen toplar.Polen bitkideki çiçeğin erkek organının spermleri yani spermalarıdır.Bitkinin erkek organı yeterli olgunluğa ulaşınca kolayca patlar.İçinde bulunan bu spermalar hem çiçeğin döllenmesinde hemde böceklerin beslenmesinde çok önemli olan  besin maddeleridir.

Genel olarak bu polen adını  adını verdiğimiz spermalar arılar tarafından toplanır.Kovanda polen yavrunun beslenmesinde kullanılan önemli bir besin maddesidir.Olgun bir işçi arı genel olarak 15-25 derece sıcaklıklar arasında polen toplamaya çıkar.Bu sırada hem polen hemde nektar toplayabilir.Yapılan araştırmalar uygun ortamlarda uçuşa çıkan erkek arıların % 20 sinin hem polen hemde nektar topladığını göstermiştir.
Arıların 200 ila 3000 arası çiçekten toplayarak, kanatlarında kovana getirdikleri  bitkinin erkek üreme hücresi olan doğa harikası bir bitki özüdür. Arılar bal yapmak için çiçeklerden besin toplarken, çiçekten çiçeğe konarlar. Böylece hem çiçeklerin döllenmesini sağlarlar hem de yavrularını beslemek için kovana polen götürürler. Polenin çok yüksek besin değerli olduğu keşfedildikten sonra  kovanların girişlerine polen tuzakları yerleştirilmiş ve bu sayede arıyı rahatsız etmeden kovandaki polen stokları toplanmaya başlanmıştır. Arıların kovana girişlerinde kanatlarından tuzaklara düşen polen; naturel kurutma sistemiyle kurutulur ve çok kıymetli bir besin haline gelir. 
          Polenler renk, şekil ve içerikleri bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Polenlerin %80'i sarıdır. Bunun dışında siyah, kırmızı, mor, pembe, eflatun vb. renklerde polene rastlamak da mümkündür. Polene bu renkleri veren renk maddeleridir. Bu renk maddelerden karotenoidler başlıcı a-karoten, b-karoten, lycopin, xanthophyl ve zeaksonthinden ibarettir. Klorofil varlığına polende rastlanılmamıştır. Polende ortalama %25 protein vardır. Protein miktarı polenin türüne, yöresine, toplama sistemine göre farklılıklar göstermektedir. Polen bilim dalı Patinoloji'dir. İyi cins polen; naturel kurutma sistemiyle vitaminleri ölmeden kurutulmuş, taze ve bol nektarlı çiçeklerden toplanan 1.sınıf olmalıdır.

Polen bilim dalı Palinoloji'dir.(http://www.mucizekarisim.com/polen.htm#NED alıntıdır.)

Polende tam 22 çeşit aminoasit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, coenzim, pigment, karbonhidrat ve ferment vardır.
Polende bulunan başlıca asitler pantothenic, linoleik, ascorbik ve araohidonik'dir. Demir, bakır, kalsiyum, sodyum, magnezyum, silisyum ise varlığı polende tespit edilen elementlerden bazılarıdır. Polende bulunan iz elementler alüminyum, nikel, titaniyum ve çinkodur.
Dünyaca tanınmış bir araştırma örgütü CNRS Araştırma Örgütü'nün; Araştırma Uzmanlarından Armond PONS; kitabında polenin bütün vitaminleri taşığıdığını açıklamıştır.
Polende bulunan vitaminler A, B1, B2, B3, B4, B5, B6, B7, B8, B9, B12, C, D, E, H, P, PP'dir.
Polende yüksek oranda rutin vardır (rutin kılcal damarları etkiler, aynı zamanda kalp kasının çalışmasını güçlendirir).
Chauvin ve Lenormand'ın araştırmalarıyla polenin antibiotikler içerdiği kanıtlanmıştır. Grecean ve Enciu'nin bu konuda yaptığı çalışmalar sonunda polenin Staphylococcus, Salmonella, Ecoli ve Bacillus anthracis'e karşı etkili olduğu ve bunların üremelerini engellediği tespit edilmiştir.
Polende insan yaşamının ihtiyacı için her şey mevcuttur. Bulundurduğu (oglio-elementler) madenler, aminoasitler ve en son olarak zengin çeşitli vitaminler yanında; protein, yağ, şeker, madeni gıda, hormon, büyütücü faktör, pigment; beyin ve vücutça yorgun insanların tüm ihtiyacını karşılar. Anemi (kansızlık) hastalarında, bir ay süre ile her gün bir kahve kaşığı polen yedirilen bünyelerdeki alyuvarların; milimetre küpte 500.000 arttığını göstermiştir


            Polen arı tarafından çiçekden alındıkdan sonra arka ayakda bulunan  polen deposunda biriktirilir.Arka bacaklardaki bu polen biriktirilen yerlere polen sepeti adıda verilir.Çiçeklerden topladığı polenle sepetini dolduran arı eğer ortam müsaitse polen toplarken nektarda toplar.Bu iş bitince kovana döner.Getirdiği poleni petek gözüne boşalttıkdan sonra hemen tekrar polen uçuşuna çıkar.Kovanda kovan içi işleri yapan 2-20 günlük genç işçi arılar göze dökülen polenleri petek gözüne yayar.Diliyle bastırır.Poleni nemlendirir.Bu sırada polene bal nektar tükrük salgısı eklenmiş olur.Bu polene arı ekmeğide denir.
             Genel olarak polen toplama zamanı nektara ayrılan zamandan daha kısa olur.Bahar aylarında sabah ve akşamüstünü arılar daha çok polene ayırırlar.Hava durumuna bağlı olarakda günün tamamındada polen geldiği görülür.Polen güne yayılırsa polenle nektar birlikde geliyor denilebilir.Polen toplamayı hava ısının düşmesi ve artması olumsuz etkiler.Her iki durumdada polen toplama azalır.Ayrıca rüzgarda polen toplamayı olumsuz etkiler.Çünkü sallanan çiçek ve bitkilere arının konması zor ve yorucudur.Rüzgarlı havalardada polen toplama azalır.Ayrıca çok yüksek nemde çiğ yağması polen toplamaya engeldir.
            Bahar aylarında bazen arılar fazla polenden dolayı petekleri polenle stoklarlar.Buda ayrıca oluşan olumsuz bir durumdur.En güzeli peteklerin alt kısımlarında kenar bölgelerde polen bulunması ideal durumdur...
             Polen arı ve insan sağlığının önemli bir besin maddesi..Bol polenli bir bahar  diliyorum.

Arıcı 07 ANTALYA

7 Aralık 2012 Cuma

ÇAM BASRA BÖCEĞİNE BEREAT



Cumhuriyet tarihi boyunca ''zararlı'' sınıfında sayıldığı için ormancıların ilaçlayarak yok ettiği, arıcıların ise çam balına sağladığı katkı nedeniyle koruduğu ''Balsıra böceği'', ''faydalı'' sınıfına alındı.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, arıların çam balını, çiçek poleninden değil, çam ağacı gövdesinde yaşayan Balsıra böceğinin salgısıyla ürettiğini kaydetti.
Bu böceğin, kızılçam, karaçam ve Halep çamında yaşadığını ifade eden Yılmaz, zoolojide ''Marchalina hellenica/Monophlebus hellecinus'' olarak da bilinen bu böceğin, çamın özsuyunu emerek beslendiğini, artan özsuyu da tatlı bir madde olarak salgıladığını belirtti.
Bu salgının arılar tarafından toplanarak çam balına dönüştürüldüğünü anlatan Yılmaz, dünyada çam balının yüzde 90'dan fazlasını üreten Türkiye'de Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale ve Antalya'da, iç bölgelerin ılıman kısımlarında yaşayan bu böceğin, arıcılar tarafından kullanıldığını söyledi.
Balsıra böceği hakkında veri elde etmek için 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacılarla çalışmaya başladıklarını ve 5 yıl sonunda böceğin çam balı üretimine büyük katkı sağladığını ortaya çıkardıklarını bildiren Yılmaz, geçen süre zarfında bu bulguyu herkesle paylaştıklarını ancak sonuç alamadıklarını dile getirdi.
Yılmaz, bu ay Muğla'da gerçekleştirdikleri ''3. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi''nde amaçlarına ulaştıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Muğla'daki kongremizde Cumhuriyet tarihi boyunca ''zararlı'' sınıfında kabul edilen Balsıra böceğini ''faydalı'' ilan etti. Ormancılar ile arıcılar bu böcek nedeniyle yıllardır kavga ediyordu. Ormancılar, bu böceğin olduğu alanı ilaçlıyor, yok ediyordu. Arıcılar ise koruyordu. Yaralamalar ve cinayetler bile yaşanmıştı. Arıcılar olarak Balsıra böceğinin hak ettiği sınıfa alınması bizleri çok çok mutlu etti. Eroğlu'nun ilanıyla sevinçten havalara uçtuk.''


Geven koruma altına alındı
Kongrede alınan diğer kararlara ilişkin de bilgi veren Yılmaz, Bakan Eroğlu'nun orman içi alanlara arı konaklama yerleri ve su havuzları yapılması için Bakanlık bürokratlarına talimat verdiğini bildirdi.
Yılmaz, Anadolu'nun her yerinde yetişen ve erozyon kontrolünde toprağın son bekçisi olan, ayrıca bal verimini çok yükselten ''geven'' bitkisinin de kongrede koruma kapsamına alındığını kaydetti.
Bahri Yılmaz, ''Bakan Eroğlu, bal ormanlarının kurulmaya devam edeceğinin sözünü verdi. Ormanlarla arılar, ormancılarla arıcılar barıştı. Kongre tüm arıcılık sektörüne yararlı oldu'' diye konuştu.

Arıcı 07 ANTALYA

3 Aralık 2012 Pazartesi

ORGANİK ARICILIK


Organik arıcılık; doğada bulunan nektar, polen, su ve propolisin arılar tarafından toplanarak çeşitli arı ürünlerine dönüştürülmeleri işleminde, üretimden tüketime kadar tüm aşamalarında suni besleme ve kimyasal ilaçlama yapmadan, organik tarım alanlarında veya doğal yapısı bozulmamış florada her aşaması bir kontrol veya sertifikasyon kuruluşunca denetlenen ve sertifikalandırılan arıcılık faaliyetlerine denir.Arıcılıkta organik üretim yapabilmek için Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 3. Bölüm 23. Maddesinde belirtilen “Organik Arı Yetiştiriciliği” kurallarına uymak gerekir.

Organik Arıcılık Kuralları
Arıcılık ürünlerinin organik üretim olarak nitelendirilmesi; kovanların özelliklerine, çevre kalitesine,arıcılık ürünlerinin özenle elde edilmesine, işlenmesi ve depolanması koşullarına bağlıdır. Organik bal üretiminde yavrulu çerçevelerden bal süzülmesi ve bu işlem esnasında sentetik kovucu maddelerin kullanılması yasaktır.

Organik arıcılıkta dikkate alınacak özellikler şunlardır:
1. Geçiş dönemi,
2. Arıların orijini,
3. Arı kolonilerinim bulunduğu bölge,
4. Arıların beslenmesi,
5. Kovanların ve diğer arıcılık malzemelerinin özellikleri,
6. Hastalıklara karşı alınan tedbir ve mücadelesi,
7. Kontrol ve sertifikasyon İşlemi.
 Geçiş dönemi
Organik üretime karar verilip bu üretim için hazırlıkların yapılmaya başlanmasından organik ürünün üretilip belgelendirilmesine kadar geçen döneme geçiş süreci denilmektedir. Geleneksel arıcılıktan organik arıcılığa geçiş süresi 1 yıldır. Ancak tarımsal üretim yapılmayan alanlarda geçiş süresi uygulanmaz. Geçiş süresinde kovanlardaki bütün petekler ekolojik balmumundan yapılmış olmalıdır. Ekolojik petek, boş çerçeve verilerek organik üretim sahasında yaptırılabilir. Ekolojik olmayan balmumu kullanılması durumunda kalıntı analizi yapılarak kalıntı olmadığının belgelenmesi gerekir. Geçiş süresinde üretilen ürün organik ürün sayılmaz.
Arıların orijiniIrk seçiminde, arıların yerel koşullara adapte olabilme kapasitesi, dayanıklıkları ve hastalıklara karşı dirençlilikleri göz önüne alınmalıdır. Arı kolonisi, organik olarak üretim yapılan işletmelerden suni oğul olarak veya geleneksel üretim yapan işletmelerden alınan arı kolonilerinin organik petekli çerçevelere aktarılması suretiyle elde edilir. Yönetmeliğe göre ana arı ihtiyacı, yapay tohumlama ile veya geleneksel üretimlerden kolonilerin % 10’ u kadar alınarak kullanılabilir. Ayrıca ana arıların kanatlarının kesilmesi yasaktır. Ana arıların yenilenmesi esnasında eski ana arının öldürülmesine yönetmelikte izin verilmektedir.
Arı kolonilerinin bulunduğu bölge
Organik arı yetiştiriciliği yapılacak alan, asgari uçuş çapı 3 km olmak koşuluyla 1 yıl önceden kontrol altına alınır ve harita üzerinde yeri belirtilir. Ayrıca uçuş çapı dışında kirlenmeye yol açması muhtemel olan; kent merkezleri , sanayi bölgeleri, atık merkezleri, maden işletmeleri, hidrolik ve termik enerji santralleri ile atık yakma merkezlerinden 3 km, Karayolları Genel Müdürlüğü ağındaki ana yollara 1 km uzaklıkta olmalıdır. Kovanların yerleştirildiği yerde, yeterli nektar, polen ve temiz su kaynağı bulunmalıdır. Karantina tedbirleri uygulanan ve kimyasal mücadele yapılan alanlarda organik arıcılık yapılamaz. Bir müteşebbisin, aynı bölgede birçok arıcılık birimini işletmesi durumunda bütün birimlerin bu yönetmelik gereklerine uygun olması gerekmektedir.


Arıların beslenmesiÜretim sezonu sonunda kışı geçirilebilmesi için kovanlarda yeterince bol miktarda bal ve polen bırakılmalıdır. Kovanların, kötü iklim koşulları nedeniyle tehlikeye girmesi durumunda, kolonilerin suni olarak yemlenmesine izin verilir. Suni yemleme organik biçimde üretilmiş ve aynı organik üretim biriminden sağlanan bal ile yapılır. Suni yemlemede organik biçimde üretilen bal yerine, özellikle iklim koşulları balın kristalleşmesini hızlandırıyorsa, organik biçimde üretilen şeker şurubu veya organik şeker melası kullanılmasına izin verilebilir. Suni yemleme ile ilgili olarak kovan siciline; ürünün tipi, tarihi, miktarı ve kullanıldığı kovanlara dair bilgiler yazılmalıdır. Suni yemleme yalnızca son bal hasadı ile müteakip nektar  veya balözü döneminden önceki 15 gün arasında yapılabilir. Kovanların ve diğer arıcılık malzemelerinin özellikleri  Kovanlar, ağaçtan veya diğer doğal malzemelerden yapılmalıdır. Kovanlarda kimyasal boya yerine propolis, balmumu, bitki yağları gibi doğal ürünler kullanılmalıdır.Yeni çerçeve için balmumu organik üretim yapan birimlerden sağlanmalıdır. Bu hususa aykırı bir uygulama olarak; organik biçimde üretilen balmumunun pazarda mevcut olmaması ve kovanda arının kendi yaptığı balmumunun (dalak) alınmış olması kaydıyla, özellikle yeni tesislerde veya dönüşüm süreci esnasında organik üretim biriminden alınmayan balmumunun kullanılmasına kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu tarafından izin verilir. Kabartılmış petekleri güve zararlısından korumak için kimyasal ilaçlar kullanılmamalı, gerekiyorsa soğuk hava depolarında bekletilmelidir. Organik tarım metoduyla üretilen arı ürünleri ambalajlanırken organik ürünün niteliğinin bozulmamasına dikkat edilmeli ve ürünün organik niteliğini koruyacak bütün hijyenik tedbirler alınmalıdır.Ambalajlar; cam, tahta ya da özel üretilmiş uygun organik kaplama maddelerinden yapılmalıdır.Organik arı ürünleri geleneksel arıcılıkla elde edilen ürünlerden ayrı olarak depolanır. Organik ürünlerin depolanması sırasında herhangi bir kimyasal ilaç kullanılmamalıdır. Organik arı ürünleri, karayollarıkenarında bekletilmemeli ve satılmamalıdır.
NOT:Yazı http://www.turkiyearicilik.com/aricilik-hakkinda-bilgiler/organik-aricilik.html dan alıntıdır.
Arıcı 07-ANTALYA

Arıcı 07 ANTALYA